Faiz oranları ile altın fiyatları arasında negatif bir korelasyon olduğuna dair doğru bilinen yanlış inanışlar bulunuyor. Dolar ve altın arasındaki uzun vadeli ilişkiye bakıldığı zaman korelasyonun, 1970’den bu yana geçen yarım yüzyılda yalnızca %28 olduğunu görürüz. Bu da elbette ikili arasında negatif bir korelasyon olduğunu söylemek için yeterli değil. Dolayısıyla altında işlem yapmadan önce her iki yatırım aracının fiyatını etkileyecek unsurlara dikkat etmek gerekir. Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) aldığı kararlar, arz-talep, enflasyon fiyatlarını etkileyen temel unsurlardan biridir. Bunun yani sıra olumsuz bir iş raporu, artan petrol fiyatları, azalan tüketici güveni ve düşen emlak değerleri dolar fiyatını etkileyen diğer unsurlardır.
Amerikan merkez bankasının kademeli faiz artışına gitmesi altın fiyatlarını pozitif etkilemiş durumda. Ayrıca, enflasyondaki keskin artış, yatırımcıları Amerikan Federal Rezerv’inin faiz oranlarını beklenenden daha erken yükselteceği yönündeki tahminlerini de doğruluyor.
“Azalan teşvikler ve faiz oranı artışları, devlet tahvili getirilerini artırma eğiliminde ve altının değerini yükseltiyor.”
Küresel piyasanın beklediği bu açıklamanın ardından ABD enflasyonunun 13 yılın zirvesindeki seyrini sürdüreceğini ve güvenli bir liman olan altının değerini koruyacağını verilere bakarak söylemek mümkün. Her ne kadar altının uzun donem için daha avantajlı bir yatırım aracı olduğunu söylesek de pandeminin başından bu yana gram altın TL bazında yatırımcılara dolardan daha fazla kazanç sağladı. Sadece ülkemizde değil tüm dünyada altın geleneksel olarak bir enflasyon riskinden korunma aracı olarak görülür. Yatırımcılar en belirsiz dönemlerde her zaman güvenli liman olan altına yönelmişlerdir. Bir kriz varlığı olan altın finansal ve jeopolitik belirsizlikler söz konusu olduğunda bile değerini korur. Geçen yıl, korona virüs krizinin etkileri nedeniyle hisse senedi piyasaları büyük bir darbe aldığında dahi altın büyük ölçüde yükseldi. Böyle zamanlarda altın parlamaya devam eder.
Dış politikada yaşanan faiz artışları, işsizlik oranları ve ABD merkez bankasının enflasyon açıklamaları sonucunda altının yıl sonuna kadar zirve noktaya ulaşması sürpriz olmayacak.
Not: (İçerik yatırım tavsiyesi amacıyla oluşturulmamıştır.)