Altının yazı ve çömlekçilikten daha eskiye dayandığını bu sebepten keşfi için net bir bilgi elde etmek zor olsa da amacını tam olarak anlamak için altın piyasasının başlangıcına bakmamız gerekir. MÖ 2000’de, altını eski Mısırlılar mücevher, takı olarak oluşturup kullanmaya başladı ve para birimi olarak altın MÖ 560’a doğru hayatimizin bir parçası oldu. O zamanlar tüccarlar ticareti kolaylaştırmak için ve rahatlıkla aktarılabilir bir para birimi yaratmak amacıyla altını kullanmaya başladı. Takılar, mücevherler zaten yaygın olduğundan ve dünyanın çeşitli yerlerinde, farklı kıtalarında tanındığından altın para birimi olarak hayatımızdaki yerini bu şekilde büyütmeye başladı. Britanya’nın kendi metal bazlı para birimini geliştirmesiyle Avrupa ve Birleşik Krallık’ta önemi daha da arttı. pound, şilin ve peni, temsil ettiği altın miktarına dayanıyordu. Bütün bunların sonunda, altın Avrupa, Asya, Afrika ve Amerika genelinde zenginliği sembolize ederek o günden bu güne değişmeyen bir gerçek olarak hayatımızda.
Kronolojik bir sıralama ile bimetalikten monometalik bir standart geçişi ardından yaşanan gelişmeler On dokuzuncu yüzyılın başında batılı ekonomilerin çoğu bimetal standartları kullanıyordu, bimetalik standart para biriminin ya altın ya da gümüş tarafından desteklenmesi gerektiğini yani altın veya gümüş olarak tüm para birimlerinin bir karşılığı olabileceğini ifade eder. Ancak yüzyılın sonunda altın standardı – yani monometalik bir standart – Batı’yı ve küresel ekonominin geri kalanının çoğunu kapsamaya başladı. Bu geçisin elbette hatırı sayılır nedenleri var. On dokuzuncu yüzyılın başlarında İngiltere, bimetalizmi resmen reddetti ve sterlin değerini yalnızca altın içeriği açısından sabitledi. Bunun akabinde de 1860’larda bir dünya para konferansı, altına dayalı bir dünya parasını onayladı.1913’te Federal Rezerv oluşturulmasının ardından talep üzerine altın olarak itfa edilebilecek senetler yani kağıt paramızın bugünkü versiyonu çıkarılmaya başlandı .
Altın artık ABD dolarını desteklemese de, günümüz toplumunda hala önemini önemini büyük ölçüde koruyor ve küresel ekonomi için hala çok önemli. Bu noktayı doğrulamak için, daha fazla bakmaya gerek yok çünkü artık hemen hemen tüm merkez bankalarında altının bulunduğunu söylenebilir.
Not: (İçerik yatırım tavsiyesi amacıyla oluşturulmamıştır.)
